9 Mayıs 2015 Cumartesi

Olmak Zorunda

burnuma akşamdan kalma kokular geliyor
mutfaktaki yiyecek atıkları, 
plastik şişeler, 
cam kırıkları etrafa karışmış 
gözümü kan bürümüş olmalı 
odaya karışmış şu lanet koku, iğrenç! 
burnumu kesip atmalıydım uzun zaman önce 
"soytarılık zor iştir" derdi büyük bilge 
çoban yıldızını seyrederken 
her gece ölmeyi arzulardım 
"rastgele" dedi büyük kaptanlar 
kaç ırmağı,
kaç denizi,
kaç okyanusu geçeceğimi bilmeden 
akıntıya kürek çırpıyor gibiydim
 rüzgar güzel bir şarkı mırıldanıyordu 
antidepresanlarımı içmeyi unutmuştum 
yaşamım ne zaman son bulacak bilmiyordum a
ma gitmemiz gerekir her zaman 
Bırak artık boş yere çene çalmayı, vakit geç oldu 
uykum yok, hiç olmadı 
bağırdı tüm hiddetiyle; olmak zorunda 
soytarılar uyumaz, palyaçolar gülmez 
sonsuz uykudan da kaçamazsın 
kaçmak isteyen kim, kendimi ona saklıyorum zaten 
o zaman olmak zorunda 
kendimi öldüremem ki, cesaretim yok 
olmak zorunda...




Hazar AT


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder