30 Mayıs 2015 Cumartesi

Son Görüş Günü

Bana bakmayacak bir kadını sevdim ben
hiç bakmadı, gözünü gözüme hiç değdirmedi
değdirse ağlardım, kan çanağı satardım pazarda
satsaydım çulsuzluğum azalırdı, zaten zenginlik bana göre değil
ben fakirliği seviyorum;
mutluluğun ne az ne çok oluyor ama hakiki dostların hiç eksilmiyor kadehler gibi
Süleyman abinin kıraathanesinin önünden ben varım diye hiç geçmedi
geçseydi ben bir şaban olurdum; aşık bir şaban...
sen diye mahzun bir köpekle konuşurdum
deli derlerdi, bir takım şeyler derlerdi arkamdan
en son pide kuyruğunda çekmiştim kokunu içime
yeni çıkan pidelerin kokuları arasında
ben en çok burnumu sevdim seni koklayabiliyor diye,
senin ise gözlerini güldüğünde parıldadıkları için
en son mahallede gördüm seni, hava açık gün pazartesiydi
küçük bir afacanla el ele yokuşu çıkıyordun iki torbayla beraber
dedim kardeşin falandır ama senin çocuğunmuş
meğer ben seni ölürken sevmişim Süreyya...


Hazar AT


Edip Cansever'in dizeleriyiz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder