23 Ekim 2015 Cuma

Kaybedilişe Son Bir Bakış

Bir ses var uzaktan zar zor işittiğim
ya da işitip aldırmadığım
çaresi yok, tıp da adı yok bu hastalığın
göz yaşlarımın durmaya niyeti yok
her gidiş de dökülecek o yaşlar
son gidiş de dökülmeyecek, kuruyacak
bir yaprak gibi, dökülecek sonbaharda
bitecek, bu acı bitirecek kalbi
bir içki masasında sabahlayacağım
ya karaciğer iflas edecek ya kalp
her türlü öleceğim, zor bi kavgaya tutuştum
kaybedeceğim bir kavgaya
gitmek bile yaramayacak, beklemek zaten zulüm
acılı aşk türküleri mırıldanacak ağzım
duy mayacağım, ses çok uzaktan geliyor
zar zor işitiyorum, sağırlaşıyor bedenim.

Kalp yolculuğunu tamamlamış,
ama acıları hala yakmak da
yüzlerim de gizlenen cesetler var şimdi
defnedilmek de
kalbim insan yutan bir bataklık şimdi
mezar taşları daha bi dolu
daha bir yalnız geceler
daha bir kızgın bulutlar
fazla durmaz, sensizlik kaplar içimi
düş perdesini aralar
sokağı izlerim, ıssız sokağı
insanlar geçmez, yağmur fazla kaptırdı kendini
durmadı insanlar, koşa koşa kaçtılar
sokak tenhalaştı, sonra ben de durmadım fazla
gittim.

İnsanlığın en iyi icadını gözler önüne serdim
damarlarımı açtım, kanın gidişatı nehirden farksızdı
ne kadar da güzel bi bekleyiş, gözlerim flulaşırken
zamanın çabucak geçtiği bir andayım
göz kapaklarım yorgun düşmüş olmalı
ikiden bir kapanmasından anlıyorum bunu
çok karanlık oldu, ışığı görecek miyim ben?
bi ışık süzmesi gözümü almaya başlıyor
gidişim resmiyete döküldüğüne göre
son bi kez veda yemeği vermeliyim,
arkamdan ziyafet verin kedilere...