gerçek acılar doldurdum.
çocuk
çocuk
ağladı
yeryüzünü ıslattı
tren çufçuf ederken
bir kız gebe kaldı
inanır mısın
nikah gerektirecek bi durum bu
eğer protez olmasaydı kalbim
evlenmezdim
seni sevmeyi beklerdim
dönmeni her gün düşlerdim
olmadı ben gelirdim
olmadı
olamadı
kalbim parçalandı
giderken ağır geldi sözlerin
treni bekletemedim
kan kustum arkandan
bi ses geldi kulağıma
koştum, tıkandım
tükettim tüm hayalleri
sokak çalgıcısı
öyle derinden etkiledi ki beni sesiyle
yere oturdum, kalkmadım
güneş arkasına bakmadan kaçarken
ay müthiş bir girişle
Erol Taş kahkahasını konuşturdu
sokak çalgısı yanıma yaklaştı
"ben gidiyorum" dedi,
hiç ses çıkarmadım
gitti o da senin gibi
yalnız kaldım
ben de İstanbul'u evlat edindim
o da çok kalabalık olmasına rağmen yalnızdı
duvara yaklaştım
kedi yamacıma sokuldu, sürtündü
köpek geldi bir baba gibi kızarak
havladı kalın kalın
kediyi kaçırdı
kızdım köpeğe "yapılır mı bu" dedim
hırladı, sustum
babasının elini tutarak giden çocuk el salladı bana
güldüm
yağmur hızlı hızlı düşmeye başladı
ıslandım, karanlık üstüme çöktü
enkaz altında can çekişirken
düştüm, bayıldım herhalde bilmiyorum
bir abi sağolsun hastaneye götürmüş
röntgen çekmişler
akciğerlerim bitik
kalbim yitik çıkmış
ondan sonra protez kalp taktırdım göğüs kafesime
ama ne seni unuttum,
ne de doğunca ağlayan çocuğa bi mendil uzattım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder